Otelimizdeki sabah kahvaltısından sonra eşyalarımızla birlikte otobüsümüze yerleşme. Sonrasında Kufe Şehri’ne hareket ve Kufe’de Hz. Ali efendimizin evini, şehit edildiği mihrabı, Kufa Mescidini, Hz. Hüseyin’in yarenlerinden Cemel ve Sıffin savaşlarına katılan Hani b. Urve’nin makamını, Müslim b. Akil’in türbesini ve Sehle Mescidini ziyaret ettikten sonra Kerbela’ya hareket. Hz. Hüseyin efendimizi ve türbesinin içinde bulunan 72 şuheda ziyareti sonrası Bağdat- Medain’e hareket. Güzide sahabe efendilerimizden Selman-ı Farisi, Hz. Ömer’in ra emriyle Kûfe şehrinin kuruluşu aşamasında ve daha sonra önemli katkıları olduğundan halife onu Medâin’e vali tayin etti. Hz. Osman’ın ra hilâfetinin sonlarına kadar valilik görevine devam eden Selmân-ı Farisi ra bu sırada Medâin’de 35 (656) vefat ettiği bilinmektedir. Huzeyfe bin Yaman, Abdullah bin Cabir El Ensari, Tahir bin İmam Muhammed Bakır ra. ziyaretlerinden sonra Bağdat’a dönüyoruz. Akşam yemeği ve geceleme Bağdat otelimizde.
 

Otelde alınacak sabah kahvaltısından sonra Bağdat Manevi sultanlarımızı ziyarete başlıyoruz. Kadiri silsilesinin kandilleri, Marufu Kerhi, Sırrı Sakati, Cüneyd-i Bağdadi, Abdulkadir Geylani. TİKA tarafından 2020 yılında restorasyonu tamamlanan manevi Sultanlarımızdan Abdulkadir Geylani Hazretlerinin külliyesi ki kompleks yapı içinde ilk inşa edilen bina 1145 yılında Hanbeli medresesi olmuştur. 1534 yılında Kanuni Sultan Süleyman medresenin çevresine bir cami, mezar ve aşevi yaptırarak bölgeyi geliştirmiştir. Geylanî için “Aşk ile doğdu, kemâl ile yaşadı ve kemâl-i aşk ile öldü” diyerek tarih düşürülmüştür ki, ebced hesabına göre “aşk” 470, “kemal” 91, “kemal-i aşk” ise 561’e tekabül etmektedir. Buna göre Geylânî 470’de doğmuş 91 senelik bir ömürden sonra 561 tarihinde vefat etmiştir. Yine Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından 2024 bu yıl rehabilitasyon ve restorasyonu tamamlanan İmam-ı Azam Ebu Hanife Külliyesi, Ehl-i Sünnetin gözbebeği, bütün müçtehitlerin önderi, şer'i mübin ordusunun kumandanı, ilimler kamusu, usul bilimlerinin kaynağı, furu' denizinin büyük dalgıcı, hikmet ve züht kaynağı, kudsî ve manevî esrarın madeni, melekut alemine ait doğan güneşlerin tulu yeri, büyük imam, İmam-ı A'zam Hazretleri Bağdat’da Dicle Nehrinin doğusunda kendi ismiyle anılan Azamiye bölgesindeki muhteşem  camii ve türbesini ziyaret sonrası Bişr-i Hafi, Ahmet bin Hanbel’i,  Hz. Yuşa as Behlül Dânâ hz. türbelerini ziyaret ediyoruz. Bağdat’taki Kazımeyn Camii ziyaretlerimiz de ise 12 imamlardan 7.incisi İmam Musa Kazım’ın ve 9.su İmam Muhammed Taki’nin, ziyaret ettikten sonra otelimize dönüyoruz. Akşam yemeği ve geceleme Bağdat otelimizde.
 

Oteldeki sabah kahvaltısından sonra otelden çıkış işlemlerimizi tamamlayıp, eşyalarımızla birlikte otobüsümüze yerleşiyoruz. İlk önce 836 yılında Abbasi halifesi el-Mu'tasım tarafından yeni bir idari başkent ve askeri üs olarak kurulan Samarra’ya gidiyoruz. Samarra Ulu Camii, İslam dünyasındaki en büyük cami olup, içerisinde 10.000’den fazla insan namaz kılabilmekteydi. Cami 38.000 m2’lik bir yüz ölçümüne sahip olup, Ayasofya’nın 5.5 katı büyüklüğündedir. Avlusu ile birlikte 150.000 m2’ye ulaşmaktadır. Caminin kuzey tarafında konumlanan, eski Babil zigguratlarına benzeyen, Melviye adında devasa bir minare bulunmaktadır. Helezonik bir rampanın dolandığı koni biçimindeki bu yapı, 52 metre yüksekliğinde olup, her kenarı 33 metre genişliğinde olan 3 metre yüksekliğinde kare bir taban üzerine kurulmuştur. Ayrıca Samarra şehri, “Askeriyeyn” olarak adlandırılan imamlarından İmam Ali Naki (a.s) ve İmam Hasan Askeri'nin (a.s) türbelerinin buradaki varlığı nedeniyle meşhur olmuştur. Samarra ziyaretlerimiz sonrası Bağdat’a geri dönüş ve Kadim şehir Bağdat ve çevresindeki kültür mirası eserleri görüyoruz; Abbâsî Halifesi Müstansır-Billâh (ö. 640/1242) tarafında Bağdat’ta inşa ettirilen, dört mezhep fıkhı yanında Kur’an, hadis ve tıp alanlarında da yüksek öğretim vermesiyle üniversite özelliği gösteren ilk müessese olarak kabul edilen Al-Mustansıriyya Medresesi, El Mutenabi Caddesini gördükten sonra Bağdat Havalimanı’na hareket. Türk Havayolları kontuarında bilet ve pasaport işlemlerinden sonra gece saat 02.00’da İstanbul’a uçuş ve gece 05:10’da İstanbul Havalimanına varış.